Merhaba Kristal.
Seyit Konyalı bu fotoğrafıyla uzun süredir hafızamda yer tutan bir sanatçıdır.
Tabii ki sizi bu denli etkileyen unsur nedir? diye soracaksınız, cevaplandırayım; fotoğrafın "insan olmayı"anlatan içeriğindendir.
Fotoğrafa göz attığımızda yalın bir kompozisyon içerisinde; anne olma, sahiplenme, yardımcı olma, sevme, yaşatmak için rol üstlenme ve bunlar gibi ardı ardına sıralayacağımız birçok pozitif duyguların işlendiği yalın bir fotoğraf görüyoruz.
Fotoğrafta; bir anne koyunun bebek kuzusunu emzirirken, çobanın da kucağındaki kuzuyu bir anne şefkatiyle beslediğini görüyoruz. Hiç şüphesiz bir çobanın annesini kaybetmiş ya da terk edilmiş kuzuyu, biberonla beslemesi görüntüsüyle karşılaşılma
ihtimali bulunsa da, fotoğraf tasarlanmış bir hayalin, düşüncenin yansıtılması gibi geldi bize. Tasarlanan bir kompozisyon, uygun mekânda, uygun insandan istenmiş ve fotoğrafı çekilmiş olabilir, sorun değildir. Çünkü sanatın özü, olmayanı tasarlamak ve yapmaktır. ‘Eser’ kelimesinin eş anlamlısı ‘yapıt’ değil midir? Yapıt ‘yapmaktan’ gelir, bir fotoğrafın da eser olabilmesinin aşamalarından birisi de yapılmasıdır. Fotoğrafı çekilen her görüntü, karşılaşılan bir kompozisyondan öne geçemez ve ‘eser’ olamaz, o çekilmiş bir fotoğraftır.
Tasarlayarak yeni bir şey üretmek mimari, müzik, heykel ya da şiir ve resimde olduğu kadar fotoğraf içinde geçerlidir.
Seyit Konyalı'nın fotoğraflarının beğenildiğini biliyoruz. Tabi ki her sanatçı eserlerinin beğenilmesini, takdir ve saygı görmeyi bekleyerek üretir. Seyit Konyalı beklentileri karşılar nitelikte eserler üretiyor ve Türk fotoğraf dünyasında sık sık isminden söz ettiriyordu, uzun süredir fotoğraf sanatında saygın konumunu devam ettiriyor olması takdir edilecek bir vasıftır. Başarılı fotoğrafları niçin ve nasıl üretiyor? Merak ettim ve bu sorunun cevabını aradım doğrusu. İyi fotoğrafları ve fotoğraf sanatına verdiği hizmetleri nedeniyle bildiğimiz bir isim olmasına rağmen, yakından tanımadığım için bu soruların cevaplarını bulmakta zorlandım. Anlamak için araştırdım; kendini sosyal medyada tanıtırken, fotoğraf ve sanat konusunda açıkladığı not dikkat çekiciydi!
“Tüm sanatların ana noktası, insan ırkını ıslah edebilecek yüce hakikatlerle insanda derin etkiler bırakmaktır.” (İkbal) Muhammed İkbal Atatürk'ün çağdaşı, ona hayranlık derecesinde sevgiyle bağlı bir sanat ve devlet adamıdır. Pakistan'ın bağımsızlığı için çaba gösteren, halkı şiirleriyle ateşleyen kişidir. Anadolu’yu dolaşarak camilerde hutbe okuyup, şiirleriyle özgürlük bilinci aşılayarak, Kurtuluş Savaşımıza büyük destek vermiş olan Mehmet Akif ERSOY’un izinden gitmiştir.
İkbal, Hindistan Müslümanlarını (günümüzdeki Pakistan ve Bangladeş) örgütleyerek o dönem için büyük bir servet olan 1,5 milyon sterlin toplayıp Kurtuluş Savaşımıza destek olmuş bir şahsiyettir, hakkını ödeyemeyiz, nur içinde yatsın.
İkbal, Mevlana Celalettin-i Rumi'nin etkisinde kalmış bir şair olarak tanınmıştır. Bir diğer özelliği ise filozofları araştırması, felsefe ve hukuk eğitimi alması sonucu gelişen düşünürlüğü ve Hoca Ahmet Yesevi gibi ilmin ışığında yaptığı İslam analizleridir.
Böylesine bir tasavvuf, sanat ve devlet adamını anlamaya çalışmak, onun felsefesini ilke edinmek insana her zaman pozitif nitelikler katacaktır. Nitekim Seyit Konyalı'nın bir sanat adamını çözmeye çalışmasının, kendisine olumlu birçok özellikler katması
kaçınılmazdır, etkilenmiş olduğu da açıklamasından ve eserlerinden anlaşılmaktadır.
İnsanoğlu kendisine bir hedef belirler ve o yolda yürürse mutlaka ulaşacaktır. Eğer siz sanat aracılığıyla "insanı olumlu yönde etkilemek" istiyorsanız bunu yaparsınız. Hedefinizde varmanız için önce amacınızı belirlemeniz ve aklınızdan hiç çıkarmadan bu yönde çaba göstermeniz gerekmektedir. Seyit Konyalı'nın kutsal bir ideali benimsedikten sonra başarısızlığa uğrama ihtimali bulunmamaktadır, fotoğrafta başarıya ulaştığının açık örneğidir.
Selam ‘insan olmak’ için çaba gösterenlere gitsin…
Mikdat Besni
Comments