Aksak-
Birkaç konuşmadan sonra artık beni dinlemiyordu. Ruhunun aspirinli bir köşesine geçip- ağlayarak bekliyordum.
Beni duymaya başladı-gözleri ile. Göz bebeklerinin o kadar yolu bir kaplumbağa hızıyla takip etmesi… Sağ elimin parmaklarından, sol elime ulaşması tam yarım saat. – Beni inceliyor.
Dilimin üstünde yuvalanan karıncaların gülümseyişini hatırlatıyor bana. Neden sonra duymaya başladığım bir cümle ile karnım doyuyor. Gözlerimin yokluğunu fark etmeyeceksin. Ellerini dizime koy. Beni sesimle oku.
“Anılarından ünlü harfleri düşürmemelisin” dedi. Paragraf başlarında ilk bağlaca aşık oluyordum ben. Ünlü harflerin ardına düştü-neden sonra…
Ben uzuvlarımla kavga etmiyorum. Kimse ötekinin dilini kesmiyor. Seni eksik yerlerimle okşamanın kıvamındayım. Radyonun sesini aç biraz-daha…
Kusur…suz…
B ni g zleriyle dinl yen adamın ceb nde uyuyor z.
Sol ay ğına bir şiir yazm k için izin istedim. O bana kollar nı verdi.
Ay ışığı Sonatı’nı anlattı sess zce.
Gül msedim. Dud klarımı tak p et.
S ni duyab liy rum.
S ni sevmek iç n yardım na ihtiyac m yok .
Beni anlam n iç n neden yard m etmemi bekliyors n.
Uzun vakitli konuşmaların bir derlemesidir. Hiçbir duyu kaybı, duygu kaybının sorumluluğunu üstlenmez.
Nur Bardakçı
Comentários